Çeşitli hastalık ve bozukluklar dil gelişiminde gecikmeye neden olabilmektedir. Mental retardasyon, yarık damak-dudak, otizm, beyin hasarları gibi…
Ancak tüm bunların yokluğunda, yani herhangi bir neden olmaksızın da dil gelişiminde gecikme ve sorunlar olabilmektedir. Bu durumda gelişimsel dil bozukluğundan bahsedilir. Gelişimsel olarak bakıldığında ilk iki yıl dilin ortaya çkıktığı evre olarak kabul edilmektedir. 12 aylıkken ilk sözcükler edinilirken, 2 yaşına geldiğinde en az 50 sözcüğe ulaşarak basit iki kelimeli cümleler kurabilmektedir. Kısaca bu evrelere uymayan çocuklar için gecikmiş konuşmadan söz edilebilmektedir. Bununla birlikte sesletim-sesbilgisel edinimdeki gecikmeler de geç konuşan çocukların tipik özelliklerindendir. /d/, /g/, /z/ gibi ötümlü durak sesler ile /m/, /n/ gibi nazal sesler ile /y/ gibi akıcı seslerdeki bozukluk tipik olarak görülebilmektedir. Ünlü/ünsüz ses dağarcıklarının akranlarına göre daha kısıtlı oldukları da bildirilmektedir. 6. ayın sonunda başlayan babıldama evresinin de dil gecikmesi olan çocuklarda uzaması dil gecikmesi için bir işaret olabilmektedir.
Geç konuşan çocuklarda dilin pragmatik kullanımındaki sorunlara da yol açabilmektedir. Bunlar söylemlerindeki kodlama, organize etme, olayları ve düşünceleri birbirine bağlamadaki güçlükler ve doğru yerde doğru sözcükleri sözcük dağarcıklarından çekip ifade etmedeki güçlükler olarak kendisini göstermektedir. Gecikmiş dil-konuşmaya sahip çocukların yaklaşık %10’u 4 yaşına geldiklerinde akranlarıyla aralarındaki açığı kapatmada zorluk yaşadığı belirtilmektedir.
Copyright © 2021 Limonist Tüm hakları saklıdır.