Konuşma Sesi Bozukluğu

Konuşma seslerinin algılanmasında, motor üretimde ya da fonolojik temsillerde ortaya çıkan zorluk  ya da zorluklar kombinasyonu konuşma sesi bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Konuşma sesi bozuklukları yapısal nedenlerden dolayı ya da çocuğun edinmekte olduğu dilin fonolojik kurallarını nedensiz olarak öğrenmede gecikmesi kaynaklı ortaya  çıkabilmektedir. Konuşma sesi bozukluğu her zaman bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmayabilir. Bazı durumlarda tamamen nedensiz veya yanlış öğrenmeyle ortaya çıksa da bazı durumlarda; aile öyküsü, pre-peri-post natal koşullar, oral motor yapılarda farklılıklar (DDY, dental deviasyonlar, orofasiyal myofonsiyonel bozukluklar), işitme engeli ya da sık otitis media öyküsü, sinirsel patolojiler karşılaşılan nedenlerdendir. Konuşma sesi olan bireylerde konuşma üretimine ilişkin performans konusunda sorunlar yaşanmakta ve anlaşılırlık etkilenmektedir. 

Artikülasyon bozukluğu ve Fonolojik bozukluk olarak alt basamakları vardır. Artikülasyon bozukluğu; belirli bir sesi üretmedeki güçlük veya yanlış ses üretimi olarak tanımlanmaktadır. 

 – arı yerine ayı, şeker yerine seker, kar yerine tar gibi…

Fonolojik bozukluk (sesbilgisel bozukluk) ise;  konuşma seslerinin düşürülmesi, yer değiştirilmesi veya bir ses yerine hatalı ses kullanılmasıdır. Heceler ve sözcükler içerisindeki sıralama ve ses seçimindeki hatalardır. 

– kitap yerine kipat, kamyon yerine kaymon, telefon yerine tefon gibi…

Artikülasyon bozukluğu ile Fonolojik bozukluk birlikte görülebilir. Ayırıcı özelliği; artikülasyon bozukluğunda yanlış üretilen sesler ses dağarcığında yer almazken, fonolojik bozuklukta ses üretimi ses dağarcığında bulunurken hedef ses yerine başka ses kullanılır.

Değerlendirme süreci üç aşamadan oluşturmakdır. Tarama, doğrulama ve tanılama şeklindedir. Konuşma sesi bozukluklarında değerlendirme çeşitli amaçlar doğrultusunda yapılmaktadır. Bunlar; vakanın artikülatör ve fonolojik performansını konuşma ve tek sözcük düzeyinde değerlendirme, performans geriliğinin altında yatan sebepleri belirlemek, yanlış üretim örüntülerinin belirlemek, yanlış ürertilen seslerin uyarılabilirliğini değerlendirmek…

Müdahale sürecine bakıldığında, işitsel, görsel ve kinestetik ipuçlarının kullanıldığı multimodel bir yaklaşım tercih edilmektedir. Aile bireylerinin terapi sürecine dahil edilmesi “genelleme” ve “koruma” aşamalarında oldukça önemlidir.

 

Copyright © 2021 Limonist Tüm hakları saklıdır.