Özgül öğrenme güçlüğü tanısı her ne kadar çocuklar okula başlayıp okumada ciddi sorunlar gösterdikten sonra konulsa da aslında başlamadan önce bu tanıyı işaret eden birçok durum söz konusudur. Aile öyküsünde önemli okuma güçlüğü bulunan, fonolojik işlemleme becerilerinde ve konuşmayı algılamada sorunlar yaşayan, sözel dil becerilerinde gecikme gösteren çocukların özgül öğrenme bozukluğu için risk grubunda olduğuna işaret eder. Bu çocuklar için okul öncesi dönemde müdahale edilmesi, okul döneminde tanılandıktan sonra müdahale edilmesine göre başarı oranı daha yüksektir. Özgül öğrenme güçlüğüne sahip olan bireylerin güçlük yaşadıkları alanlar fonolojik işlemleme becerileri, fonolojik farkındalık, hızlı otomatik isimlendirme, fonolojik kısa süreli bellek, fonolojik kısa süreli bellek, sözel dil becerileri, fonoloji, semantik, morfo-sentaks, pragmatik, dikkat, bellek, kendini düzenleme stratejilerinin kullanımı, okuma becerileri, akademik başarı, duygusal ve davranışsal gelişim ve sosyal becerilerdir.
Özgül öğrenme güçlüğü çeşitlerinden olan disleksiye eşlik eden başka bir bozukluğun olup olmadığının belirlenmesinde yapılacak müdahale programları için önem teşkil etmektedir. Disleksili bireylerin %15-40’ında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun, %50’sinde ise özgül dil bozukluğunun eşlik ettiği belirtilmektedir.
Geç konuşan çocuklarda dilin pragmatik kullanımındaki sorunlara da yol açabilmektedir. Bunlar söylemlerindeki kodlama, organize etme, olayları ve düşünceleri birbirine bağlamadaki güçlükler ve doğru yerde doğru sözcükleri sözcük dağarcıklarından çekip ifade etmedeki güçlükler olarak kendisini göstermektedir. Gecikmiş dil-konuşmaya sahip çocukların yaklaşık %10’u 4 yaşına geldiklerinde akranlarıyla aralarındaki açığı kapatmada zorluk yaşadığı belirtilmektedir.
Copyright © 2021 Limonist Tüm hakları saklıdır.